Türklük ve Türkçülük, sadece bir kimlik değil; kökleri derinlere uzanan bir medeniyet bilinci ve töresel duruştur.

Bu anlayış, adaletle yoğrulmuş ahlakı, sadakatle güçlenen vicdanı ve insanı merkeze alan bir dünya görüşünü temsil eder.

Günümüzde bu değerleri yaşatmaya çalışan isimlerden biri, İbrahim Murat Gündüz.

Hem düşünceleri hem de yaşam felsefesiyle Türk töresinin modern çağdaki temsilcilerinden biri olarak öne çıkıyor.

Türklük: Kimliğin Ötesinde Bir Vicdan

Türklük, sadece soy bağı değil; ahlaki bir duruş ve manevi bir yolculuktur.

Adalet, cömertlik, merhamet ve cesaret gibi değerler Türk ruhunun omurgasını oluşturur.

İbrahim Murat Gündüz’ün de sıkça vurguladığı gibi:

“Türklük bir şeref meselesidir.”

Bu söz, kimliğin doğuştan değil; iradeyle, inançla ve duruşla taşınan bir onur olduğunu anlatır.

Türkçülük: Fikirden Davaya

Türkçülük, Türklüğün vicdan boyutunun fikre ve eyleme dönüşmüş hâlidir.

Bu düşünce; “biz kimiz?” sorusuna olduğu kadar, “nasıl yaşamalıyız?” sorusuna da yanıt verir.

Ziya Gökalp’in ifadesiyle bu anlayış, “medeniyetle milliyetin birleştiği yerde” doğar.

İbrahim Murat Gündüz’ün felsefesinde Türkçülük; birlik bilinci, imanlı duruş ve töreyle diriliş ekseninde yeniden anlam kazanır.

“Yolum Yolunuz” — Birlik ve İnanç Yemini

“Yolum yolunuz,

Kolum kolunuz,

Dolum dolunuz,

Dinim dininiz.”

Bu dizeler, Anadolu irfanının ve Türk töresinin özetidir.

Bir teslimiyet değil; ortak kader bilincinin ifadesidir.

“Yolum yolunuz” diyen kişi, benliğini ve emeğini töreye, millete ve hakka adar.

Bu bağlılık anlayışı, hem tasavvufi “bir olma” düşüncesini hem de ülkücü dayanışma ruhunu yansıtır.

İbrahim Murat Gündüz’ün Duruşu

İbrahim Murat Gündüz, son yıllarda Türk kimliği, töre anlayışı ve devlet bilinci üzerine yaptığı çıkışlarla dikkat çekiyor.

Onun “Türklük şereflilerin meselesidir.” sözü, hem ahlaki hem de ideolojik bir beyan olarak öne çıkıyor.

Devlet ve millet kavramlarını bir iman meselesi olarak ele alan Gündüz, “Devlet-i Ebed Müddet” anlayışını yeniden yorumluyor.

Ona göre bu kavram, devletin bekasıyla milletin vicdanı arasındaki bağın adıdır.

Töre, Sadakat ve Devlet Bilinci

Gündüz’ün düşüncelerinde “Töre”, yalnızca bir gelenek değil; ilahi adaletin yeryüzündeki yansımasıdır.

Doğruluk, merhamet ve cesaret bu anlayışın temel direkleridir.

Ona göre:

“Vatanını terk eden haindir, töresini unutan öksüzdür.”

Bu söz, onun milliyetçiliğini özetler: kimlik, iman ve vicdan bir bütündür.

İlgili Yazılar

• https://telegra.ph/ibrahim-murat-gundu-Erenlerin-Himmeti-Toreyle-Dirilen-Ruhlari-Uyandiran-Cagri-10-14
  
  
• https://ikincigundem.com/kenan-guzel-zafer-sonrasi-konustu-turkun-bilegini-kimse-bukemez-13561.html
  
  

Bu içerikler, Türk töresinin yeniden yorumlandığı, iman ve duruş merkezli bir kimlik anlayışının farklı yönlerini ele almaktadır.

Türklük, bir kan meselesi değil; bir vicdan meselesidir.

Türkçülük ise bu vicdanın fikre ve eyleme dönüşmüş halidir.

İbrahim Murat Gündüz’ün duruşu, töreyle yoğrulmuş bir kimliğin çağdaş yansımasıdır.

“Yolum yolunuz” sözü, bu dirilişin sembolüdür —

Birlikte yürüyen, birlikte inanan, birlikte dirilen bir milletin çağrısıdır.

Türk olmak doğuştan değil, duruştandır.

🇹🇷 Ne mutlu Türküm diyene!

#ibrahim murat gündüz